Rica
ederim… Ben de bu imkânı bana sağladığınız için sizlere teşekkür ederim.
Kendimden bahsetmeyi pek sevmem. Bu sebeple kitaplarıma özgeçmiş bile koymadım.
Ama kısaca açıklayacak olursam eğer; atadan anadan yani kökten Ankara’lıyım.
1986’dan beri dünyadayım. Bir çoban ile hocanın torunu, kapıcı çocuğu garip bir
Yasin’im. Aslımı asla inkâr etmedim. Şimdilik kadrolu işsizler ordusundayım.
İkametim ise kültür başkenti Eskişehir…
-Birçok
şair ve yazar okuduklarından etkilenerek başlıyorlar yazmaya. Hatta ilerleyen
sanat hayatlarında da devam ediyor bu ilham alma mevzusu. Sizi yazmaya iten şey
neydi? İlham aldığınız yazar ve şairler var mıdır, eğer var ise bu yazarları
isimleri bizlerle paylaşır mısınız?
Aslına
bakacak olursanız, beni şiir yazmaya iten şey bir başka sanat dalı olan tiyatro
idi. Ortaokul yıllarında okul tiyatrosunda okuduğum bir şiirden sonra yazmak
konusunda içimde acabalar birikmeye başladı. Lisenin ilk yıllarında uğradığım
ilk aşk felaketi fitilimi ateşledi diyebilirim. Fakat zaman içinde yazdıklarım
aşktan ziyade eleştirisel bir örtüye büründü. İlham aldığım yazar ve şairlere
gelecek olursak; başta Nazım Hikmet Ran olmak üzere, Necip Fazıl Kısakürek,
Mehmet Akif Ersoy ve Neyzen Tevfik…
-Bir
okur olarak sizi derinden etkileyen bir kitap oldu mu? Olduysa sizi etkileme
sebebi neydi?
Tabii ki… Bülent Akyürek’in Yılgın Türkler kitabı… Olaylara yaklaşım tarzı,
anlatımının ve kullandığı dilin doğallığı, ama en önemlisi korkusuzluğu beni
etkileyen unsurlardır.
-Sizce
edebiyatın esas gayesi nedir? Bir şair veya yazar yazılarında nelere dikkat
etmeli?
Bence
edebiyat bir ayna gibidir. Yani insanı insana anlatmaktır gayesi. Farklı tür ve
şekillerde, 7’den 70’e herkesin anlayabileceği dilde… Bir şair veya yazar
yazılarında içinde bulunduğu çağa ayak uydurabilmeli. Ama manevi ve insani
değerlerinden hiçbir menfaat ve çıkar uğruna ödün vermemeli. Haklıyı ve de
hakkını savunmaktan korkmamalı. Bu uğurda ölümü bile göze alabilirse,
yazdıkları er ya da geç değer kazanır…
-Siz
şiir yazarken nelere dikkat ediyorsunuz?
Şiirlerimde
güncel konuları kullanıyorum. Ama dil açısından aynı şeyi söyleyemeyeceğim
maalesef… Çünkü günümüzde kullanılmakta olan dili ben bile artık
anlamakta zorlanıyorum. Bu yüzden kelime haznemi elimden geldiği kadarıyla
genişletme çabası içindeyim ki benden sonra beni okuyanlar zorluk
yaşamasınlar…
-Günümüz
Türk ve Dünya edebiyatını nerede görüyorsunuz? Sizce edebiyatın geleceği nedir?
Kütüphanelerde,
tozlu rafların arasında…
İşin latifesi bir yana edebiyat, sanatsal anlamdaki diğer sektörlerin arasında
neredeyse en son sıralarda yer bulabiliyor bence. Edebiyata gerektiği değeri
vermiyoruz maalesef. Bu sebepledir ki geleceği pek parlak görünmüyor…
-Ülkemizde
yayınevi ve yazar ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce yayınevleri, yazarları yazmaya yeterince teşvik ediyor mu?
Çok iç
açıcı ve samimi bir durumda değil. Zira çok az yayınevi (iki elin on parmağını
geçmez) birlikte çalıştıkları yazarların hakkını savunuyor ve işlerinin
gereğini yerine getiriyorlar. Yazarları da teşvik eden zaten bu tür yayınevleri…
Diğerleri insanı kâğıttan kalemden soğutuyorlar…
-Edebiyat
üzerine yeni projeler bekliyor mu bizi?
Allah
nasip eder ise evet…
-Yakın
bir zamanda yeni bir kitabınız daha çıkacak, okuyucularınızı nasıl bir kitap
bekliyor?
Henüz
taslak aşamasında ama meselenin bir de maddi boyutu var tabii… O pürüzleri de
halledebilirsem eğer bu sene içerisinde çıkartmayı istiyorum kitabımı. Çünkü
son şiir kitabım olacak bu. Zira bazı mevzularda dilimi sivrileştirdim ve
ağırlaştırdım. Ortaya koyduktan sonra kim üstüne alınır bilemem… Ama ilk iki
kitabımda olduğu gibi içerisinde sevgiyi de barındıracak yergiyi de…
-Son
olarak okurlarımıza söylemek istediğiniz bir şey var mıdır Yasin Bey?
Bir
gün, herhangi bir yerde karşılaşırsak eğer soğuk durmamalarını rica edeceğim.
Ben onlardan farklı biri değilim. Hiçbir zaman da farklı olmak gibi bir çabam
olmamıştır… Yazdıklarım içerisinde kendilerinden bir parça bulabileceklerinden
eminim. Çünkü ben, beni değil bizi anlatmaya çalıştım elimden geldiğince…
CONVERSATION