Anladım sanırım, daha doğrusu anlamaya başladım. Ben onu
kurtaramadım çünkü onu ağlarken görmeye dayanamıyorum. Dedim ya, o ağlarken tüm
duvarlarım yıkılıyor sanki. Sanırım iyi bir şey yapmadım ben. Yani o insanları
kurtarmakla... Belki de kurtarmamalıydım onları. Eğer hayatlarına devam
etselerdi belki bir şansları olurdu. Bencilce davrandım. Hayatlarına onların
adına karar vermek bana düşmezdi sonuçta.
Gelgelelim ki bir de mahkeme denen olay var. Araştırdığımı,
okuduğumu söylemiştim. Artık biliyorum her şeyi. Ceza kanununun bilmem kaçıncı
maddesinin falanca bendine göre şu kadar yıl hapis cezası… 18 yaşının altında
olmamam ve iyi hâlim falan da hafifletici ama söylemeye değmez. İndirdikleri
ceza bindirdiklerinin yanında devede pire kalır.
İfademi alan polis soktu bunları aklıma -ben bencilmişim
falan-. Ama aklıma yatmıyor bir türlü. Ben anlatmaya çalışıyorum ama onlar
anlamamakta ısrar ediyorlar. Sanırım kanunları yüzünden. Onlara hep söyledim;
ben, öldürmenin ne demek olduğunu bilirim diye. Benimki öldürmek değil, hayat
vermek dedim. Tanrı’ya ve dinlerine bağlı insanların anlamaması daha da çok
şaşırtıyor beni. Yanacaksın öbür dünyada diyorlar. Orayı iyi insanlarla
doldurdum diye mi yakacak beni Tanrı? Kendileriyle çelişiyorlar. Ya, öbür dünya
falan yok ki bu da onları kurtardığımı değil boşa öldürdüğümü gösterir. Ya kendileri uydurdu her şeyi ya da hepsi yalan söylüyor. Bunların hepsi bir oyun
ve Tanrı beni ödüllendirecek. Benim kafamı da karıştırdılar.
CONVERSATION