O zamanlar sürekli görüştüğüm bir arkadaşım vardı. Musiki keyfini pek beğenirdim. Özellikle bize ait olan musikiye hayrandı. Şiirler yazardı, okurken keyif aldığım. Yine bir gün, bizdeyken bir şiir kurmaya oturmuştu. O vakit çalma listesinden Evgeny Grinko’nun bir şarkısını açtı. Adını duymuş fakat dinlememiştim. Arkadaşım şiirini yazarken adamın parçası beni aldı götürdü başka başka âlemlere. 2016-2017 arası olması lazım... Daha sonra öykülerimi kurarken sadece ve sadece Evgeny Grinko dinlemeye başladım. Bir öykü kurmaya oturduğum vakit elim istemsizce gidiyor Grinko’ya. Onu duymadığım vakit yazmaya başlayamıyorum. Mutlaka kulağımda onun varlığını duymam gerekiyor. Sanki o olmasa öyküler yazılmayacak, hikâyeler kurulmayacak gibi. Ve inanıyorum ki kulağın aldığı hissi eller, zihinle birlikte kağıda döküyor. Birbirini tamamlıyor müzik ve hikâye. İkisi de kendini duyurmak istiyor bakan gözlere. Ben buradayım diyor, ey insanoğlu. SEN NEREDESİN?
Yazmaya çalışırken dinlediğimdir.
01. Evgeny Grinko – Valse
02. Evgeny Grinko - Jane Maryam
03. Evgeny Grinko - Carousel
04. Evgeny Grinko - Epilogue
05. Evgeny Grinko - Prologue
06. Evgeny Grinko - Once Upon a Time
07. Evgeny Grinko - Faulkner Sleep
08. Evgeny Grinko - Serenade
CONVERSATION